Kayıtlar

Anne Menümde Ne Var? Kitabım Hakkında

Resim
Saygıdeğer Anneler & Anne Adayları; Evet, sizler gibi beni de ‘Ek Gıda Serüveni’ yaklaşırken bir taraftan heyecan bir taraftan da ‘acaba nasıl olacak?’ kaygısı sarmıştı. Doktorumuz kontrolünde ek gıda serüvenimiz başladıktan sonra aslında eğlenceli bir sürece girdiğimi de fark ettim. Kendi yorumlarımı katarak bebeğim için hazırladığım bu minik tariflerin sunumlarını sosyal medya üzerinden paylaştıkça hoşuma gidiyor tanıdığım anne arkadaşlarım tarifleri yapmaya başladıklarını söyledikçe mutlu oluyordum. İşte o anda benim gibi kaygı yaşayan anneler için bebeklerine bu tarifleri yedirip bu serüveni kolayca atlatmalarını sağlamak adına böyle bir kitap çıkartıp; küçüklüğümden beri yazı yazmak & yemek yapmak hobilerimin benim için müthiş bir mutluluğa dönüştüğünü hayal ettim. Üstelik her evde olan malzemelerle hem sağlıklı hem pratik hem de organik mamalar ile bebeklerin ruhuna hitap edebilmek ayrıca gurur verici. Bu tariflerin bana ne verdiğini soruyorsanız; şu anda üç buçuk yaşında...

Hayat Hengamesi ...

Resim
Hayat hengamesi… Çevrede olan bitenden çıkan ayak sesleri… O kadar yakınız ki aslında… Nedense tercihimiz hep bilerek ve isteyerek uzak kalmak… Birkaç adım ötede oluyor ne oluyorsa ama biz o kadar vurdumduymazız ki görüp de görmemezlikten geliyoruz… Sistem böyle işliyor, buna alıştırmışız kendimizi maalesef… Sabah küçük ama çok anlamlı bir ‘Günaydın’ ile başlar halbuki...Sonrasında hengameler bizi esir alır. Önemli olan bu hengâmelerde bize bizimle birlikte günaydın diyebilecek yüzlerin samimi olması, yoksa nasıl devamı gelecek günün ya da sen nasıl devam ettirebileceksin gününü bu samimiyetsizlikle! Sokakta hayata gülen teyzem, ofisteki hizmetli çalışan bakışı, okula giden çocuğun umutsuzluğu, yürüyüş yapan genç adam dalgınlığı, simit satan amca yorgunluğu, vapurdan inen iş kadınının stresi… Herkes bir şeyler peşinde ama çoğu neyin peşinde olduğundan habersiz… Kendini kabullendirme arzusu içindeki insanları bütün sa...

Az Gelişmiş Ülkesin Sen, Aklını Başına Al!

Resim
Az gelişmiş ülkelerin akıl kullanımı nereden sağlanır? Bir ülkenin sosyal, kültürel, psikolojik ve siyasal gelişimi için atılacak adımı güçlendirecek en önemli yapı o ülkenin ekonomisidir. Az gelişmiş ülkelerde belli başlı özelliklerin kötü olması ve en önemlisi bir türlü ilerleyememesi de ülkeyi az gelişmiş yapar. Gelir düşüklüğü kıstası. Biz bir Etiyopyalının ortalama gelirinin bir İsviçrelinin ortalama gelirinin binde ikisi kadar olan bir dünyada, en alt %18’ lik dilimin 2 doların altında olduğu, Afrika koşullarında yaşayan 14 milyon insanımızın olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Evet, evet, dünya milyarderler listesinde 26 milyarderle derece yapan Türkiye, günlük harcaması 2 doları geçmeyen 14 milyon insanıyla da açlık sınırındaki ülkeler arasında yine dereceye girmeyi başarmış bir ülkeyiz biz. Gelelim ikinci kıstasa. Az gelişmiş ülkelerde doğum oranı yüksektir. Nüfus artışı ile ülkelerin gelişmişlik düzeyi ters orantılıdır. Hızlı nüfus artışı, kişi başına...

Hiç Ummadığımız İstihdam Formülü: Türkiye'deki Ormanlarımız!

Resim
Şu koskoca ormanlar, bir o kadar da yeni oluşacak ormanlar, bir de bu ormanlarda, dağlardaki kanyonlar… Baştan aşağıya ormanlarımızı iyileştirmeliyiz. Dip temizliği, çimlendirme, seyrekleştirme, hayvanları koruma, gençleştirme, içindeki meyveleri ve mantarları ayrı ayrı değerlendirme… Sadece içindeki yaşlı-kuru, eğri-büğrü, kesilmesi gereken ağaçlarımız bunları değerlendirdiğimizde, nasıl mı? Bunlar belli bölgelerde yapılacak fabrikalarda, talaş haline getirilip, sunta, suntalım, ahşap, parke gibi değerlendirilir. Sadece seyrekleştirmede yapılan değerlendirmelerde, ahşap dekorasyonlar, ahşap ve tomruk evler, kereste gibi değerlendirilir. Bu söylediklerim, ormanı yeniden yapılandırmada, elde edilecek istihdamı, ormanı yok etmeyeceğiz, yeniden kazanacağız. Bu arada da yüz binlere varan istihdam sağlanacaktır. Ormanlarımız tekrar yenilemede çeşitli orman fidanları yetiştirilir, yeni yerlerine dikimi sağlayacaktır. Bu şekilde devridaim sağlanmış olacaktır. ...

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN !

Resim
Hadi gel mavi gözlü Çanakkale'de 350 bin defa şehit düşelim, Sivas ve Erzurum'da kongreler yapıp İzmir'de ilk kurşunu sıkalım, yetmezse Antep'in Maraş'ın Urfa'nın adlarını tekrar değiştirelim, Sakarya'ya gidelim, olmadı ilk hedefimiz Akdeniz deriz... Belki Fatih de duyar sesimizi İstanbul'a gider bir çağı daha kapatırız_ Olmadı İran'a gider HAYIRDIR der geri döneriz... Sen gelirsen Süleyman'da gelir ve SEN Kİ FRANSA VALİSİ SİN diyerek başlayan bir mektup daha yazar_ Orduyu ayağa kaldırır Avrupa'ya kadar gideriz__ Gel mavi gözlü, bir daha çıkalım sokaklara ve bağıralım " NE MUTLU TÜRKÜM " diye. GEL MAVİ GÖZLÜ, SEN GELİRSEN HERKES GELİR, OLMADI TARİHİ TEKRAR YAZAR GİDERİZ...! CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...

Ceddin Senin de Deden, Neslin Niye Kemiren?

Resim
Bunları biz mi yaptık? 1. Jozef Stalin (Rusya, 1934-1939) 13 milyon mülteci ve 100 binlerce ölü. 2. Adolf Hitler (Almanya, 1939-1945) 12 milyon mülteci ve 2 milyon ölü ve kayıp. 3. Mao Tze Dong (Çin, 1966-1969) 11 milyon kişiye kültürel asimilasyon ve toplama kamplarında sayısı belli olmayan ölü ve kayıplar. 4. İspanyol ve Amerikalı kaşifler Amerika, 1492-1800) 7.9 milyon ölü ve kayıp. 5. Hideki Tojo (Japonya, 1941-1944) 5 milyon ölü ve kayıp. 6. Pol Pot (Kamboçya, 1975-1979) 1.7 milyon ölü ve kayıp. 7. Kim II Sung (Kuzey Kore, 1948-1994) 1.6 milyon mülteci ve toplama kamplarında ölü ve kayıp. 8. Menghitsu (Etopya, 1975-1978) 1.5 milyon ölü ve kayıp. 9. Charles DeGaulle (Cezayir, 1954-1962) 1 milyon ölü ve kayıp. 10. Yakubu Gowon (Biafra, 1967-1970) 1 milyon ölü ve kayıp. 11. Leonid Brezhnev (Afganistan, 1979-1982) 900 bin ölü ve kayıp. 12. Jean Kambanda (Ruanda, 1994) 800 bin ölü ve kayıp. 13. İngiliz Krallığı (Avustral...

ESKİ BİR TAPINAK YAZITI!

Resim
' Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır. Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle, ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış olmazsın. İşini öyle sev ki , başarılarının bedelini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yepyeni bir hayat başlatmış olacaksın. Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zaman kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllardır ö...